Lasse Rouhiainen’in “YAPAY ZEKÂ Geleceğinizle İlgili Bugün Bilmeniz Gereken 101 Şey” kitabıyla; yapay zekâya güzel bir başlangıç yapabilir ya da zaten bu alanda araştırma yapıyorsanız güncel ve faydalı bilgileri güzel bir sunumla bularak kitabı bir çırpıda okuyabilirsiniz. Kitabın bana göre en ilgi çekici yanı içeriğin farklı bir biçimde sunumu oldu. Çünkü genellikle kitap okurken içerikte merak ettiğim kişi ya da konuları tarayıcıya yazıp kendi kendinize keşfetmeye çalışabilirsiniz. Bu kitap ise size faydalı bağlantıları (ilgi çekici yapay zekâ uzmanlarını, yapay zekâ alanında öncü Google, Amazon gibi şirketlerin yapay zekâ çalışmalarını vb.) akışın içinde sunuyor. Kitabın adında da vurgulanan yapay zekâ ile ilgili bileniz gereken 101 şey, 10 farklı bölümde toplanarak verilmiş. İçerik bir bakıma soru cevap şeklinde gittiğinden ve oldukça yeni bilgilere yer verdiğinden okuyucu sıkılmaya fırsat bulamıyor.
Yazar, kitabın odaklandığı yapay zekânın genel bir tanımını yaparak başlamış. Bu ve ilerleyen bölümlerde okuyucunun merak edebileceği ve ihtiyaç duyabileceği bazı temel kavramlar da açıklanmış. “Yapay Zekâ” için Andrew Ng’den alıntılanan “Yeni Elektrik” benzetimi de oldukça akılda kalıcı. Nasıl elektriğin icadı ve yaygın kullanımı vaktiyle hayatlarımız için bir dönüm noktası olmuşsa, yapay zekâ da günümüzde bizler için benzer bir dönüm noktasını ifade ediyor. Son zamanda “Yapay Zekâ“ya karşı oluşan ön yargının (belki de medyanın yönlendirmesi belki de insanların bilgisizliğinden kaynaklanan), bu terim yerine “Veri Bilimi“nin kullanılmasıyla daha çok kabul görmesini sağlayacağı düşüncesi (Sebastian Thrun’dan alıntılanmış) bana da oldukça akla uygun geldi. Çünkü; zaten yapay zekâ alanında gerçekleştirilen önemli ölçüdeki çalışmanın arka planında veri kullanılmaktadır. Kitapta “veri“ye yapılan “yeni petrol” benzetimi ise bizlere verinin kamu ya da özel sektörde, hatta bireylerin kendi hayatlarında son derece önemli olduğunun bir göstergesidir.
Kitapta yapay zekânın uygulama alanları ve iş süreçlerine etkileri, sohbet robotları, robotlar ve sürücüsüz araçlarla ilgili detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Yazar son bölümlerde ise konuyla ilgili kendisine sıkça yöneltilen sorulara (yapay zekânın gündelik hayatta nerelerde kullanıldığı, yapay zekâya ilişkin korkular, yapay zekâ teknolojilerine ilişkin gizlilik endişeleri vb.) cevaplar vermiş.
Literatürde yapay zekânın geleceğine yönelik hem iyimser hem de kötümser görüşler yer almakta, yapay zekânın bir gün bizleri ele geçirip geçirmeyeceği her fırsatta tartışılmaktadır. Bu kitap, konuyla ilgili mevcut duruma ışık tutmakta olup, bana göre daha çok iyimser çerçevede kalmaktadır ki; kitabın satır aralarında okuyucuya yapay zekâyla ilgili verdiği kavramsal bilgilerle ve okuyucunun yapay zekâyı günlük / profesyonel hayatta nasıl kullanabileceğine ilişkin verdiği bilgilerle yapay zekâya ilişkin geliştirilen önyargıları ortadan kaldırma konusunda faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Kitap “Yapay Zekâ 101” gibi düşünülüp zaten bildiğim konular denilip geçilmemeli. Sonuçta öğrenmek hayat boyu. Kitapta yapay zekâ alanında çalışmakta olan kişilerin de mutlaka ilgi çekici bulacağı hususların da mevcut olduğunu düşünüyorum. Örneğin; kitap beni bir sohbet robotu geliştirme düşüncesine teşvik etti 🙂
Tüm bu güzelliklerle beraber; kitabın Türkçe çevirisinde “Machine Learning” teriminin “Makine Öğrenimi” olarak geçtiğini gördüm. Bu kullanımın fazla çeviri olduğu düşüncesindeyim. “Machine Learning” terimi çevirisinin yeniden incelenerek ve terimin Türkçedeki yaygın kullanımı düşünülerek kitabın bir sonraki baskısında “Machine Learning“in “Makine Öğrenmesi” olarak çevirisini öneriyorum. Diğer bir önerim, çok faydalı bulduğum faydalı bağlantıların veriliş şekli konusunda. Tarayıcıya yazmanın zor olduğu bağlantılar, karekodlarıyla verilebilir mi? Böylelikle okuyucular karekodu hızlıca okutarak ilgili sayfaya yönlenebilir. Ayrıca, kitabın orijinal baskısında da aynı mıdır bilemiyorum; ancak kitapta yer alan ve “fazla metin içeren şekiller”deki metin ne yazık ki hiç okunaklı değil (kitabı yeni bitirdiğim için kitabın sonlarında rastladığım Yaşamın Geleceği Enstitüsü’nden alınan ve ileri yapay zekâ ile ilgili sık rastlanan 7 efsanenin yer aldığı şekli bir örnek olarak gösterebilirim). Bir sonraki baskıda, şekillerde yer alan metnin puntosunu büyütmek ya da şekillerde daha az yazıya yer vermek gibi çözümler düşünülebilir mi? Kitabın sonlarındaki yazım ve noktalama hataları da giderilebilir (sayfa 206: deri öğrenme – n unutulmuş, sayfa 248: ilk paragraf sonunda fazla nokta yer alıyor).
Bu güzel kitabı en kısa zamanda edinmenizi tavsiye eder, şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
Rouhiainen, L. (2020). Yapay Zeka Geleceğimizle İlgili Bugün Bilmeniz Gereken 101 Şey (1. bs.). İstanbul: Pegasus Yayınları. ISBN: 978-605-299-872-4.